Sanatçının Tanıtımı
Alexander Litovchenko (1835–1890), 19. yüzyıl Rus akademik resminin önemli isimlerinden biridir. İmparatorluk Sanat Akademisi’nde yetişen sanatçı, tarih ve edebiyat konularını dramatik sahneler hâline getiren büyük boyutlu kompozisyonlarıyla tanınır. Rus tarihinden sahnelerin yanı sıra, İncil ve klasik mitolojiye, özellikle de Dante ve antik dünyaya uzanan konulara ilgi duyar. Figürleri anatomik olarak güçlü, kompozisyonları teatral, ışığı yüksek duygusal gerilim taşıyan bir üslup kurar. “Kharon” tuvali, onun hem kompozisyon gücünü hem de ölüm–yargı temalarına olan ilgisini yoğun biçimde gösteren bir eserdir.
Eserin Tanıtımı ve Kompozisyon
Yatay tuvalde, sol tarafta köpüren karanlık sular, sağda kayalık bir kıyı ve ortada kalabalık bir figür grubu yer alır. En solda, kaslı gövdesiyle yaşlı kayıkçı Kharon, küçük teknesinin pruvasında ayakta durur. Beline doladığı kırmızı bez ve omzundan savrulan aynı renkteki parça, karanlık tonlar arasında hemen göze çarpar. Sağ elinde kürek ya da sırık, geri çekilip vurmak üzereyken; yüzü öfke ve kararlılıkla çarpılmıştır.
Teknenin içinde ve çevresinde, çoğu çıplak ya da örtülerine sarılmış hâlde onlarca figür vardır. Bazıları kayığa binmek için uzanır, bazıları kulaklarını kapatır, bazıları yukarı bakarak feryat eder. Ön planda, kayalık zeminde yuvarlanmış bir genç adam, sırtüstü uzanmış, bedeninin ağırlığıyla sahnenin girişini tutar.
Orta ve arka planda, beyaz örtülere sarılmış ruhlar sisli bir kütle hâlinde uzaklara doğru uzanır; sanki sonsuz bir kuyruk, ölüler nehrine girmek için beklemektedir. Sağdaki kayalık yükseltide iki figür –koyu pelerinlere bürünmüş Dante ve Vergilius– sahneyi uzaktan, elleri göğüslerinde, sessizce seyreder. Ufukta kızıl bir şerit hâlinde yanmakta olan gökyüzü, eseri baştan sona kesen ince bir yara izine benzer; altındaki dağ siluetleri, mekânı Hades’in eşiği gibi gösterir.
Panofsky Yöntemiyle Üç Düzeyli Analiz

Kaynak: https://commons.wikimedia.org/wiki/File:
Alexander_Litovchenko,_Kharon,_1861,_Russian_Museum.jpg
Ön-ikonografik: Karanlık bir nehir, kayık, yaşlı bir kayıkçı, kayığa binmek için çabalayan ya da ondan kaçmaya çalışan çıplak figürler, kayalık kıyıda bekleyen insanlar ve kızıl bir gökyüzü.
İkonografik: Yaşlı kayıkçı, mitolojide Styx ya da Acheron nehrinden ruhları öbür tarafa taşıyan Kharon’dur. Çıplak figürler, yeni ölmüş ruhlardır; bazıları kayığa binmek istemez, bazıları gümbür gümbür yaklaşan kaderi kabullenmek zorundadır. Sağdaki iki giyinik figür, Dante’nin İlahi Komedyasından Dante ve kılavuzu Vergilius olarak okunur; cennete ve cehenneme dair yolculuğun bu durağında, onlar yalnızca gözlemci konumundadır. Kızıl gökyüzü ve uçurumlu kayalıklar, cehennem manzarasını işaret eder.
İkonolojik: Eser, yalnızca bir mit sahnesi değil, 19. yüzyıl insanının ölüm ve yargı karşısındaki kaygısını yansıtan bir alegoridir. Litovchenko, Dante’nin cehennemine bakarken, insan kalabalığının korku, inançsızlık, pişmanlık ve inkâr hâllerini tek bir sahneye toplar. Kharon’un sert jesti, Tanrısal adaletin insafsızlığını; ruhların panik hareketleri ise ölümü son anda bile pazarlık konusu yapmaya çalışan insan psikolojisini temsil eder. Dante ve Vergilius’un kayıtsız, düşünceli duruşu, bütün bu dehşetin karşısında “anlamaya çalışan” aklın figürü gibidir.
Temsil — Bakış — Boşluk
Temsil: Resim, ölümü soyut bir fikir olarak değil, bedensel direniş ve sürüklenme anı olarak temsil eder. Çoğu çıplak figür, klasik güzellik oranlarına sahip, kaslı ve gençtir; ancak bu güzellik, yüceltilmiş bir erotizm değil, korkuyla bükülmüş bir beden diliyle sunulur. Kharon çıplak ama kahramanca değil; neredeyse cellât gibi görünür. Dante ve Vergilius ise tek parça kumaş kütleleri olarak, dünyasal bireysellikten çok düşünsel konumu temsil ederler.
Bakış: Kharon, teknenin içindekilere öfkeyle bakar; küreğini sanki itaatsiz ruhlara savuracaktır. Ruhların bakışları parçalanmıştır: kimisi Kharon’a, kimisi gökyüzüne, kimisi Dante ve Vergilius’a ya da bilinmeyen bir uzaklığa yönelmiştir. Birçok figür gözlerini kapamış ya da yüzünü örtmüştür; bakış, acıya katlanamayınca kendini iptal eder. Dante ve Vergilius ise sahneye yukarıdan, biraz mesafeli bir bakışla bakar; bu, izleyicinin bakışıyla çakışır. Biz de onlar gibi kayalıkta durup olanları seyrederiz. Böylece resim, çifte tanıklık kurar: hem şiirin içindeki şair tanık, hem de tuvalin karşısındaki modern izleyici.
Boşluk: Sol alt köşede kara suyun içine doğru açılan derin boşluk, resmin en karanlık alanıdır; birkaç ruh oraya düşmek üzeredir. Sağda kayalıklarla gökyüzü arasında kalan kırmızı boşluk, cehennemin henüz görünmeyen içini ima eder. Ruh kalabalığının üzerinde, yüksek gökyüzüyle aralarında hiçbir köprü yoktur; bu boşluk, geri dönüşsüzlüğün mekânıdır. Dante ve Vergilius ile ruhlar arasında da görünmez bir boşluk vardır: onlar aynı zeminde dursalar da yaşayanlar ile ölüler arasındaki mesafe kapanmaz.
Stil — Tip — Sembol
Stil: Litovchenko’nun üslubu, akademik tarih resminin kıvrımlı bedenleri ve ayrıntıcı anatomisini, romantik ışık dramatizasyonuyla birleştirir. Fırça darbeleri özellikle suda ve gökyüzünde daha gevşek; figürlerde ise sıkı ve heykelsidir. Kızıl–turuncu gökyüzü, zemindeki soğuk gri ve yeşillerle güçlü bir karşıtlık kurar.
Tip: Kharon, “korkunç ama kaçınılmaz cellât” tipinin vücut bulmuş hâlidir. Ruhlar, farklı yaş ve cinsiyetlerde olsa da, aynı kaderin paydaşları olarak bir kalabalık tipine dönüşür; her biri insan durumunun başka bir yüzünü (direniş, pişmanlık, şaşkınlık, inkâr) taşır. Dante ve Vergilius, uzun giysileri ve sakin duruşlarıyla “şair–filozof gözlemci” tipini temsil eder.
Sembol: Kayık, yaşam ile ölüm arasındaki ince çizgiyi; kürek, kaderin itici gücünü; zincirler, aşağı çekici günahları; kızıl gökyüzü, hem Tanrısal öfkeyi hem de sonsuz yangını sembolize eder. Su, bilinçdışı korkuları ve geri dönülmezliği; kayalık kıyı, eşiği temsil eder.
Sanat Akımının Açık Belirtilmesi
“Kharon”, 19. yüzyıl akademik tarih resminin Rus yorumudur. Mitolojik–edebi bir konu, büyük boyutlu dramatik sahne olarak işlenir; kompozisyon, klasik üçgenler ve diyagonaller üzerine kuruludur. Romantizmin duygusal şiddeti ile Neoklasik figür ideali aynı tuvalde buluşur. Litovchenko, Dante’nin metnini sahneye koyarken, dönemin Avrupa tarih resminde görülen “tarihsel tiyatro” etkisini Rus izleyiciye taşır.
Sonuç
Litovchenko’nun “Kharon”u, yalnızca ölülerin kayığına biniş anını anlatmaz; ölüm karşısında insanın parçalanan bakışını ve beden dilini sahneye koyar. Temsil, bedenleri güzellik idealinden çekip korku, pişmanlık ve direnç anına taşır; bakış, Kharon’un sert gözleri, ruhların kaçan bakışları ve Dante–Vergilius–izleyici üçgeni arasında dolaşır; boşluk, kara suda ve kızıl gökyüzünde, geri dönüşsüzlüğün ve anlam verilemeyen sonun mekânı olarak açılır. Böylece tablo, mitolojik bir sahne üzerinden, her çağın insanına aynı soruyu yöneltir: “Bu kayığın kıyısında, sen neredesin ve neye bakıyorsun?”
