Karakterin Tanıtımı
İnanna (Sümer geleneğinde) ve İştar (Akkad, Babil ve Asur geleneğinde), Mezopotamya mitolojisinin en güçlü ve çelişkili tanrıçalarından biridir. Aşkın, cinselliğin, doğurganlığın, aynı zamanda savaşın ve yıkımın tanrıçasıdır. Bu çift yönlü doğası, onu hem yaşamın hem ölümün, hem sevginin hem de şiddetin kişileştirilmiş hâli yapar.
İnanna, Sümer panteonunda “göğün kraliçesi” olarak tanınır. Törenlerde tanrıça için yapılan kutsal evlilik ritüelleri, toprağın verimliliğini ve kralın iktidarını meşrulaştıran en önemli dinsel törenlerden biriydi. Daha sonra Akadlar, Babilliler ve Asurlular tarafından İştar adıyla benimsenmiş, Mezopotamya dünyasının en yaygın tanrıçalarından biri olmuştur.
Onun en dramatik miti, yeraltına inişidir. İnanna, kız kardeşi Ereshkigal’in hüküm sürdüğü ölüler diyarına iner. Yedi kapıdan geçerken her defasında bir parçasını çıkarır: tacını, giysilerini, süslerini… Sonunda çıplak ve savunmasız hâlde yeraltına ulaşır ve orada öldürülür. Ancak Ninshubur’un yardımı ve Enki’nin büyüsüyle yeniden diriltilir ve yeryüzüne döner. Bu öykü, hem doğanın mevsimsel döngüsünü hem de ölüm ve yeniden doğuş inancını temsil eder.
Temsil ve İkonografisi
İnanna / İştar ikonografide genellikle yıldız sembolü (sekiz köşeli yıldız), aslanlar ve silahlarla birlikte betimlenir. Yıldız onun göksel doğasını; aslanlar, savaşçı kimliğini; çıplaklık ya da zarif giysiler ise aşk ve cinselliğini temsil eder.
Antik kabartmalarda tanrıça bazen ok ve yay taşıyan güçlü bir savaşçı, bazen de erotik unsurlarla çevrili doğurgan bir kadın olarak resmedilmiştir. Bu ikili görüntü, onun çok katmanlı doğasının görsel ifadesidir.
Yeraltına iniş sahnelerinde ise süslerinden arındırılan, çıplak ve savunmasız bir figür olarak görünür. Bu ikonografi, tanrıçanın bile güçsüzleşebileceğini ama yeniden doğabileceğini sembolize eder.
Panofsky’nin Üç Düzeyli Analizi

Kaynak: https://commons.wikimedia.org
Ön-ikonografik düzey
Sekiz köşeli yıldız, aslanlar, ok ve yay ile betimlenen kadın tanrıça; bazen çıplak; bazen yeraltında süslerinden arındırılmış.
İkonografik düzey
– Yıldız: Göksel iktidar.
– Aslan: Savaşın ve kudretin hayvanı.
– Ok ve yay: Yıkıcı güç.
– Çıplaklık: Doğurganlık ve cinselliğin simgesi.
– Yeraltına iniş: Ölüm, kayıp, yeniden doğuş.
İkonolojik düzey
İnanna / İştar, yaşamın çelişkili doğasının figürüdür. O, hem aşk hem savaş, hem yaşam hem ölüm, hem bereket hem yıkımdır. İkonolojik düzeyde onun öyküsü, insanlığın varoluşsal ikilemlerini mitolojik dile çevirir. Yeraltına iniş, insanın ölümlülüğünü ve yeniden doğuş umudunu temsil eder.
Temsil – Bakış – Boşluk
Temsil: İnanna / İştar, kadınlığın en uç temsillerinden biridir. Onun figürü yalnızca sevgi ve doğurganlığı değil, aynı zamanda yıkım ve şiddeti de temsil eder.
Bakış: Sanat eserlerinde bakışı çoğu kez sert ve doğrudandır. İzleyiciyi savaşçı bir kudretle karşılar ya da erotik bir çekim gücüyle içine çeker. Bu bakış, hem çekici hem de tehditkârdır.
Boşluk: İnanna’nın öykülerinde dramatik boşluk yeraltına iniştir. Yeryüzünün güçlü tanrıçası, yeraltında tamamen çıplak ve güçsüz kalır. Bu boşluk, iktidarın bile kırılgan olduğunu; yeniden doğuşun ancak kayıpla mümkün olabileceğini gösterir.
Stil – Tip – Sembol Katmanı
Stil: Mezopotamya kabartmalarında stilistik sadelik, güçlü simgesel öğelerle birleşir. Sekiz köşeli yıldız ve aslan her dönemde korunmuştur.
Tip: İnanna / İştar, “çift kutuplu tanrıça” tipinin arketipidir. Yunan’da Afrodit (aşk) ile Athena (savaş) ayrı figürlerde görülen ikilik, Mezopotamya’da tek bir tanrıçada birleşmiştir.
Sembol: Sekiz köşeli yıldız, aslan, ok ve yay, çıplaklık, yeraltına iniş onun en güçlü sembolleridir.
Mitolojik Bağlamın Açık Belirtilmesi
İnanna / İştar, Mezopotamya mitolojisinde aşkın, cinselliğin, bereketin, savaşın ve ölümün tanrıçasıdır. Sümer’de İnanna, Akad ve Babil’de İştar adıyla anılmıştır. Yeraltına inişi, ölüm ve yeniden doğuş mitlerinin en eski örneklerinden biridir.
Sonuç
İnanna / İştar, Mezopotamya mitolojisinin en güçlü arketiplerinden biridir. Onun hem aşk hem savaş tanrıçası olması, insan doğasının çelişkilerini görünür kılar. Yeraltına inişi, kayıp ve yeniden doğuş temalarını mitolojik dile çevirir.