Lenin’in Materyalizm ve Ampiryokritisizm (1909) adlı eseri, felsefi olduğu kadar siyasi bir metindir. Bu kitapta Lenin, ampiryokritisizm (empiriokritizm) adı verilen ve Ernst Mach ile Richard Avenarius gibi filozoflar tarafından geliştirilen bir epistemolojik yaklaşımı eleştirmektedir. Lenin’e göre bu akım, nesnel gerçekliği reddeden ve bilimi öznel algılarla sınırlayan idealist bir düşüncedir. Bu nedenle, ampiryokritisizm yalnızca bir felsefi hata değil, aynı zamanda proletaryanın devrimci mücadelesine zarar veren bir eğilimdir.
Ampiryokritisizm Nedir?
Ampiryokritisizm, bilginin yalnızca duyusal deneyimlere dayandığını ve nesnel gerçekliğin algılarımızdan bağımsız olarak var olup olmadığının kesin olarak belirlenemeyeceğini savunan bir akımdır. Lenin’e göre, bu anlayış materyalist dünya görüşüne zarar verir çünkü:
- Nesnel gerçekliği inkâr ederek, bilimin temel dayanağını sarsar.
- Toplumsal ve tarihsel süreçleri bilimsel bir temelde açıklamak yerine, bunları bireysel algılarla sınırlandırır.
- Materyalist diyalektiğin yerine, belirsizlik ve idealist spekülasyonlara dayalı bir felsefi tutum koyar.
Lenin’in Eleştirisi ve Amacı
Lenin, ampiryokritisizmi burjuva idealizminin bir uzantısı olarak görür ve bu akımı, diyalektik materyalizmin karşısında bir tehdit olarak değerlendirir. Ona göre, Marksizm yalnızca bir ekonomik analiz değil, aynı zamanda bilimsel bir dünya görüşüdür ve devrimci pratiğin temel taşıdır. Lenin’in amacı, ampiryokritisizme karşı durarak Marksist hareketin felsefi saflığını korumak ve proletaryanın devrimci bilincini güçlendirmektir.
Lenin, özellikle Bolşevik hareket içinde ampiryokritisizmi benimseyen bazı isimlere (örneğin Aleksandr Bogdanov ve Anatoli Lunacharski) karşı bir ideolojik mücadele yürütmektedir. Eğer Marksist felsefe öznelci eğilimlerle zayıflatılırsa, bu devrimci hareketin parçalanmasına yol açabilir. Bu nedenle Lenin, felsefenin yalnızca akademik bir mesele olmadığını, sınıf mücadelesinin önemli bir bileşeni olduğunu vurgulamaktadır.

Materyalizmin Devrimci Bir Araç Olarak Savunulması
Lenin’in materyalizmi savunmasının devrim açısından birçok faydası vardır:
Bilimin ve Gerçekliğin Nesnelliğini Savunmak
Marksizm, tarihi ve toplumu bilimsel yöntemlerle açıklayan bir yaklaşımdır. Eğer nesnel gerçeklik inkâr edilirse, devrimci teori kişisel yorumlara ve öznel algılara dayanır hale gelir. Lenin’e göre bilim ve devrim aynı mücadele alanındadır ve ampiryokritisizm, bilimi yalnızca algılar düzeyine indirgediği için burjuva idealizmiyle örtüşmektedir.
Devrimci Bilinci ve Örgütlülüğü Güçlendirmek
Sosyalist devrim, nesnel koşullara bağlı olarak gelişen bir süreçtir. Bu nedenle devrimcilerin dünyayı doğru bir şekilde analiz edebilmesi gerekir. Diyalektik materyalizm, toplumsal değişimlerin bilimsel yasalarla açıklanmasını sağlar. Ampiryokritisizm gibi akımlar ise sınıf mücadelesini bireysel algılar meselesine dönüştürerek devrimci disiplini zayıflatır.
Burjuva İdeolojisine Karşı Mücadele
Lenin, ampiryokritisizmin farkında olmadan burjuvazinin materyalizme karşı yürüttüğü ideolojik savaşa hizmet ettiğini düşünmektedir. Çünkü tarih boyunca burjuvazi, var olan düzeni meşrulaştırmak için idealist felsefeyi kullanmıştır. Materyalist tarih anlayışı, kapitalizmin zorunlu olarak yıkılacağını ve proletaryanın iktidarı ele geçireceğini gösterir. Ancak ampiryokritisizm gibi yaklaşımlar, toplumsal gerçekliği öznel algılara indirgeyerek devrim düşüncesini zayıflatmaktadır.
Lenin’in Stratejik Hamlesi
Lenin’in Materyalizm ve Ampiryokritisizm eseri, yalnızca bir felsefi tartışma değil, aynı zamanda politik bir strateji belgesidir. Bu kitap, felsefi netlik olmadan devrimci eylemin de mümkün olamayacağını savunur. Lenin, materyalizmi savunarak şu üç temel hedefi gerçekleştirmeye çalışmıştır:
- Marksist hareketin ideolojik saflığını korumak, idealist sapmalara karşı durmak.
- Diyalektik materyalizmi, devrimci hareketin temel felsefi dayanağı haline getirmek ve sosyalizmi bilimsel bir çerçevede tutmak.
- Burjuva ideolojisine karşı materyalizmi bir silah olarak kullanmak, çünkü idealizm tarih boyunca mevcut düzeni meşrulaştırmanın bir aracı olmuştur.
Bu bağlamda, Lenin’in materyalizmi savunması yalnızca soyut bir felsefi çaba değil, devrimci hareketi ideolojik olarak güçlendirme hamlesidir. Çünkü felsefi olarak tutarsız bir Marksist hareket, pratikte de başarısız olacaktır.