Felsefi düşünce, yalnızca ne düşündüğümüzle değil, nasıl düşündüğümüzle de ilgilidir. Akıl yürütme biçimlerimiz; kavramları nasıl oluşturduğumuzu, inançlarımızı nasıl temellendirdiğimizi ve argümanlarımızı nasıl kurduğumuzu belirler. Bu bağlamda, “tasım” ve “topos” gibi kavramlar, düşüncenin mimarisine dair önemli yapısal öğelerdir. Özellikle örtük tasım, açık tasım, kapalı tasım ve topos gibi kavramlar; sadece mantıksal düşünme değil, retorik ve kültürel anlatı biçimleri açısından da büyük önem taşır. Bu makalede, bu kavramların anlamlarını, işlevlerini ve birbirleriyle olan ilişkilerini açıklayacağız. Ayrıca örnekler yoluyla bu kavramların gündelik dilde, felsefede ve söylemde nasıl işlediğini somutlaştıracağız.
Tasım Nedir?
“Tasım” (ya da kıyas), Aristoteles’in mantık sisteminde merkezi bir yer tutar. En temel haliyle, iki öncül ve bir sonuçtan oluşan bir akıl yürütme biçimidir.
Örnek (Klasik Tasım):
- Tüm insanlar ölümlüdür.
- Sokrates bir insandır.
- O halde Sokrates ölümlüdür.
Bu yapı, tümdengelimli (dedüktif) bir akıl yürütmenin en sade biçimidir. Bu biçimde, genel bir ilke (“tüm insanlar ölümlüdür”) ile özel bir durum (“Sokrates bir insandır”) birleştirilir ve mantıksal bir sonuç çıkarılır.
Açık Tasım
Açık tasım, klasik kıyasın tüm unsurlarının net biçimde ortaya konduğu akıl yürütme biçimidir. Önermelerin tamamı açıkça ifade edilmiştir.
Örnek:
- Adalet, eşitliği gerektirir.
- Bu uygulama eşit değil.
- O halde bu uygulama adil değildir.
Bu tür tasımlar özellikle felsefi metinlerde, akademik çalışmalarda ve bilimsel metinlerde yaygındır. Açıklık, denetlenebilirlik ve doğruluk iddiası açısından açık tasımlar vazgeçilmezdir.
Örtük Tasım (Enthymeme)
Örtük tasım, klasik tasımın bir veya daha fazla öncülünün açıkça ifade edilmediği, fakat okuyucunun ya da dinleyicinin bu eksik kısmı zihninde tamamlamasının beklendiği akıl yürütme biçimidir. Genellikle gündelik konuşmalarda, siyasi söylemlerde ve reklam dilinde görülür.
Örnek:
- O dürüst biridir, ona güvenebilirsin.
Buradaki gizli öncül:
- Dürüst insanlara güvenilir.
Söyleyen kişi bu öncülü ifade etmez ama dinleyicinin bunu zaten bildiğini varsayar. Bu örtülülük, dinleyiciyi aktif kılar ve ikna sürecini kolaylaştırır.
Gündelik Örnek:
- “Sen daha öğrencisin, anlamazsın.”
- Gizli öncül: Öğrenciler bazı şeyleri anlamaz.
Retorik Etki: Örtük tasımlar, söylemin ikna gücünü artırır çünkü karşı tarafı düşünceye ortak eder. Eksik olanı kendisi tamamlayan birey, sonucu daha kolay benimser.
Kapalı Tasım
Kapalı tasım, yüzeyde ifade edilmemiş ancak analizle ortaya çıkarılabilen dolaylı bir kıyas yapısıdır. Bazen öncüller ima yoluyla verilir, bazen de tüm yapı soyutlanmış durumdadır. Özellikle sanat eserlerinde, edebi metinlerde ve politik söylemlerde sıklıkla görülür.
Örnek:
- “Sen onunla görüşüyorsun, demek ki bu işin içindesin.”
Bu cümlede genel ya da özel bir öncül açıkça belirtilmemiştir. Ancak ima edilen şudur:
- Bir suçlu ile görüşen kişi suçlu olabilir.
Bu tür ifadeler, özellikle suçlama ya da ima yoluyla etki yaratmak istendiğinde kullanılır.
Sanatsal Örnek:
- Dostoyevski: “İnsan bazen canavara dönüşmeden bir şeyi başaramaz.”
- Gizli yapılar: Başarı cesaret gerektirir → Cesaret sınır ihlali olabilir → Sınırı aşmak canavarlıkla sonuçlanabilir.
Kapalı tasımlar, çoğu zaman duygusal, sezgisel ya da estetik etki yaratmak için kullanılır. Biçimsel mantık kurallarını doğrudan izlemeyebilirler ancak içeriksel olarak kıyas yapısına sahiptirler.
Topos Nedir?
Topos (çoğulu: topoi), Yunanca’da “yer” anlamına gelir. Aristoteles’in retorik sisteminde “düşünsel yerler” olarak tanımlanır. Yani bir konuşmacının veya yazarın, argüman üretirken başvurduğu kalıplar, anlatı öğeleri veya kültürel motiflerdir.
Aristoteles’te Topos:
Toposlar, argüman üretmede başvurulan genel düşünce yerleridir. Bunlar ikiye ayrılır:
– Ortak Toposlar (Koinoi Topoi): Tüm konularda kullanılabilen genel akıl yürütme ilkeleridir. Örneğin, “daha fazlası daha iyidir” gibi önermeler.
– Özel Toposlar (Idiai Topoi): Belirli alanlara ya da konuşma türlerine özgü argüman kalıplarıdır. Hukuki, politik ya da törensel söylemlerde geçerlidir.
Modern Anlamda Topos:
Kültürel anlatıların, ideolojik kalıpların ve toplumsal klişelerin içinde yer alan düşünsel yapılardır. Örneğin:
“Fedakâr Anadolu kadını”
“Romantik ve yalnız sanatçı”
“Batı ileridir, Doğu mistiktir”
Bu tür topoi, kültürel bellekte güçlü imgeler olarak yer alır ve birçok anlatının temelini oluşturur.
Kavramların İlişkisel Analizi
Bu dört kavram birlikte düşünüldüğünde birbirini destekleyen, açıklayan ve yapılandıran öğeler haline gelir.
Açık tasım, mantıksal olarak en net ve kontrol edilebilir akıl yürütme biçimidir. Genellikle akademik metinlerde ve bilimsel tartışmalarda kullanılır.
Örtük tasım, bu yapının eksik ama sezgisel biçimidir. Genellikle konuşmacının söylemi daha inandırıcı hale getirmek için kullandığı bir retorik yöntemdir.
Kapalı tasım, daha karmaşık ve çoğu zaman bilinçdışı ya da dolaylı etkiler yaratmak amacıyla kullanılan bir yapıdır. Anlamın gizlendiği, ima yoluyla aktarıldığı yerlerde ortaya çıkar.
Toposlar, bu üç tür tasımın üzerine kurulduğu düşünsel zemini sağlar. Bir anlamda argümanların “geldiği yer”dir. Toposlar hem mantıksal hem kültürel hem de retorik kaynaklardır.
Uygulamalı Okuma: “The Godfather” (Baba) Filmi Üzerinden Çözümleme
“The Godfather” (1972), Francis Ford Coppola’nın yönettiği ve sinema tarihinde kültleşmiş bir film serisinin ilk halkasıdır. Film yalnızca mafya dünyasını anlatmakla kalmaz, aynı zamanda aile, sadakat, iktidar ve ahlak üzerine yoğun simgeler ve söylemler içerir. Filmdeki karakterlerin konuşmaları, davranışları ve ilişkileri üzerinden birçok örtük, kapalı tasım ve topos örneği yakalanabilir.
a) Replik: “Bu kişisel değil, Sonny. Tamamen iş meselesi.”
Açıklama: Bu replikte Michael Corleone, ailesinin düşmanlarını ortadan kaldırma kararını duyururken bu cümleyi söyler.
- Topos: “İş duygudan ayrıdır.” Bu söylem, Batı kapitalist kültüründe sıkça rastlanan bir topos’tur. İş dünyasında kararlar rasyoneldir; duygular karışıksa zayıflık doğar.
- Örtük tasım: “Kişisel olmayan kararlar daha doğru ve zorunludur.” Bu düşünce ifade edilmez ama sezdirilir.
- Kapalı tasım: “İş uğruna öldürmek meşrudur” gibi bir çıkarım ima edilir ancak söylenmez. Ahlaki bir sonuç doğuran hareket, “iş gereği” meşrulaştırılır.
b) Replik: “Ailesiyle vakit geçirmeyen bir adam, asla gerçek bir adam olamaz.”
- Topos: Aileye düşkünlük erdemdir. Erkeklik, aileyle bağ kurma sorumluluğuna dayanır.
- Örtük tasım: Gerçek erkeklik, sadece güçle değil, aileye verilen değerle ölçülür.
- Kapalı tasım: Filmin erkek karakterleri arasında güç savaşları ve iktidar mücadeleleri sürerken, “aile” kavramı hem bir duygusal bağ hem de bir hiyerarşi aracıdır.
c) Yapısal Örnek:
Film boyunca “sessizlik” önemli bir temadır. Özellikle mafya dünyasında açık konuşmak tehlikeli, ima etmek ise güç göstergesidir. Bu nedenle film, neredeyse baştan sona kapalı tasımlarla doludur.
- Bir karakter birine sadece bakar ya da bir cümleyi yarım bırakır. İzleyici ne söylendiğini anlar.
- Bu, retorik olarak çok güçlü bir tekniktir: Söylenmeyen, söylenen kadar etkilidir.
Bu anlamda, “The Godfather”, yalnızca mafya anlatısı değil, aynı zamanda felsefi bir söylem çözümleme alanı olarak da kullanılabilir.
Sonuç ve Değerlendirme
Bu makalede incelediğimiz dört temel kavram — açık tasım, örtük tasım, kapalı tasım ve topos — yalnızca mantıksal düşüncenin değil, aynı zamanda retoriğin, kültürel anlatıların ve söylem çözümlemenin de yapı taşlarıdır.
Felsefi ya da kültürel bir metni, filmi ya da konuşmayı analiz ederken bu kavramları kullanmak; yüzeydeki sözleri aşarak düşüncenin derin yapısına ulaşmayı sağlar. Açık tasım, düşüncenin iskeletini kurarken, örtük tasım söylemin ikna gücünü artırır. Kapalı tasım, anlamın gölgede kalan yönlerini harekete geçirirken, toposlar bütün bu düşünsel yapıların zeminini oluşturur.
